BİR ASKER EŞİNİN YERİNDE YAKINMASI

Son zamanlarda özellikle Dağlıca Baskını sonrasında askerlere karşı, subay ve astsubaylara karşı çirkin saldırılar yapılması nedenleriyle size yazmak istedim.  Özellikle İnternet haberlerinde sözüm ona yorumlar yapılıyor.  Bizleri lojmanlarda lüks içinde yaşayan insanlar olarak tanıtıyorlar. Hâlbuki durum çok farklı.

 

Ben bu konuda Sn. Büyükanıt Paşamızın bir şeyler yapmasını beklerdim, ama herhalde onun bu konulara ayıracak vakti yok.

 

Bizlerden alınan lojman kiralarının miktarını insanlar bilmiyor.  Bir sorsunlar ve öğrensinler bakalım.  Bizim çoğumuz lojman kiralarını, aidatlarını ödeyemediğimiz için kiralara çıktık.  Lojmanların çoğu boşaltıldı.  Bunları hep bu hükümet döneminde yaşadık. İnanmayanlar Trakya’ya gelsinler de görsünler.

 

Kimse imamın maaşını tartışmaz, polisevi, öğretmenevi sözkonusu bile edilmez, ama kırk yılda bir fırsat bulursak uğrayabildiğimiz orduevleri dillerden düşmez.  Orduevlerinin elektirik, su gibi harcamalarına ortak olduğumuz, cebimizden ödediğimiz asla bilinmez.  Yabancı devletlerde insanlar askeri lokallerde misafirlerine bile yiyecek parası ödetmezken bizler her şeyi kuruşuna kadar öderiz.

 

Camilerin elektirik su paralarını belediyeler öder, orduevlerinin elektirik ve suyunu borcundan dolayı veya kasten keserler kimse duymaz.  Ben yine size yazmayacaktım.  Ama biricik evladım eline geçirdiği bir kağıdı okuyor ve ağlıyordu.  Aşağıdaki yazıyı siz de okuyun lütfen.

 

lütfen anlatın bu yobazlara…  Anlamazlar ama bari başkaları kanmasın onlara.  İmamım ölü yıkamaktan, mevlüt okumaktan, kenarda köşede muska yazmaktan aldığı paraları zehir zıkkım olsun.  Benim için Anlatmazsanız aşağıda psikolojisi bozulmuş, şehit gazi çocuklarını hiç de anlatmayan ortalama bir asker çocuğununu bari insanlar anlamaya çalışsınlar.

 

Çocuğumun hatırı yoksa Güneydoğuda görev yapan eşim için yazın.  Eğer şehit olur da siz Anlatmazsanız hakkım size helal olmasın.

ASKER ÇOCUĞU OLMAK

 

                Memleketinin olmaması demektir. (Nüfus cüzdanında yazar, kütük orda demekle yetinirsiniz) - Doğum yerinizin sizin için hiçbir şey ifade etmemesidir. (Tesadüfen o şehirden geçersiniz anneniz size "Bak oğlum sen şu hastanede doğdun" der) - Ailenizdeki tüm bireylerin doğum yerinin farklı olması demektir. — Tayin olunan şehirde yeni dostluklar, aşklar kazanıp sonra onları kayıtsız şartsız terk etmek ve gittiğiniz yerde bunları sıfırdan yapabilmek için yırtınmak demektir. (ki muhtemelen bunu başarıp “oh ne güzel ortamımı kurdum” dediğinizde, yeni bir tayin emri babanızın eline ulaşmıştır)
- Okulun ilk günlerinden nefret etmek demektir. (Herkes birbirini tanımaktadır sizse benim gibi yeni bir var mı diye bakınıp ilk irtibatı onla kurmaya çabalarsınız. Muhtemelen isminiz sınıf listesine yazılmamıştır. En alta kalemle eklersiniz. Numaranızı da bilmiyorsunuzdur. İlk bir hafta böyle misafir sanatçı gibi okula gidip gelirsiniz…) — Babanız emekli olana kadar evinizin size ait olmaması, oturacağınız evi seçememeniz, poster yapıştırırken bile “Demirbaşa zarar vermeyelim” kaygısı taşımak demektir. Veee en önemlisi; - Vatan sevgisini kitaplardan okuyarak değil, bizzat yaşayarak öğrenmektir.
tüm bunlara rağmen dışarıdan bakan gözler sizin kamplarda nasıl eğlendiğinizi orduevlerinde nasıl ucuza kola içtiğiniz lojmanların devlete yük olduğunu askeri araçlardan bedava istifade ettiğinizi babanız maaşının ne kadar yüksek olduğunu(!!) askerlik zamanımız geldiğinde babamızın torpil yapacağını konuşurlar... Binlerce kez açıklamış olmanıza rağmen... Her şeye rağmen bizim tek yaşadığımız babamızın mesleğiyle gurur duymak ve mesai aracı lojmana girdiğinde, tek tip elbiseli insanlar arasından babamızı bulmaktı... Bu duyguları anlayan ve paylaşan tüm asker çocuklarına sevgiler, saygılar...

Gerçek hayatla karşılaşınca bocalama ihtimalleri yüksek çocuklardır.

Sivil arkadaşları eşi dostu toplayıp ordunun evinde ucuza hayvanlar gibi yediren içiren güzel insanlardır. Değerleri bilinmelidir .

Küçükken "neden benim de bir sokak, mahalle içeren adresim yok" diye üzülen keriz çocuklardır. Ancak araba riskinden uzak oyun alanlarına sahip doyasıya bisiklet sürebilecekleri yerleri olan, özel servislerle okula gidip gelen yani bir şekilde azıcık havali olan çocuklardır.

”BABAN NE İŞ YAPIYO?” DİYE SORDUKLARINDA GURUR DUYARAK “ASKER” DERDIK.

 

BİZE SALDIRAN, SATAŞANLAR OLDUĞUNDA..

 

BABAMIZ BİZE HEP M.KEMAL ATATÜRK’ÜN BİR SÖZÜNÜ HATIRLATIRDI…

 

“ASKER OLUŞUMUZ BAŞKALARININ HIRSI, ŞANI,ŞÖHRETİ İÇİN DEĞİL; YALNIZ VE YALNIZ BU AZİZ TOPRAKLARIMIZI KORUMAK İÇİNDİR.”

 

 

 
TÜRKİYE CUMHURİYETİNİ KURAN TÜRKİYE HALKINA TÜRK MİLLETİ DENİR
 
 
Bugün 12 ziyaretçi (15 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol