DAGLICA  BASKINI VE OSMAN PAMUKOGLUNDAN YORUM.

   Taraf gazetesinden Neşe Düzel'e açiklamalarda bulunan Pamukoglu şöyle konustu:

"Bu baskin zafiyet olmadan olmaz. Uyaniklik yok... Tedbir yok... Istihbarat alinamamis... Orada birçok birlik, subay, komutan var. Bir eksiklik, noksanlik, zayiflik oldugu ortada. Çünkü sonuç ortada. Zaaf var. Bu nereye kadar gidiyor, hangi kademeye kadar geliyor, bunun arastirilip sorusturulmasi lazim. Ihmal ve tedbirsizligin nereye kadar gittigi konusu arastirilmali. Diyelim ki bir eksiklik, noksanlik var. Üst kademeye bir defa 'Neden siz bunu denetleyerek, kontrol ederek farkina varmadiniz' diye sorarlar. Bir sorusturma böyle yürütülür. Onun da bir noksani varsa, bir diger üst kademe arastirilir. Daglica gibi böyle somut, böyle örnek vahim bir olay olmus. Bütün milleti sarsmissiniz. Olayi böyle birakamazsiniz. Takip edeceksiniz. Sadece askeri yönden degil, hükümet, yani siyasi yönden de takip etmeniz lazim."

Daglica baskininda ihmali bulunan herkesin sorusturma degil yargilanmalari gerektigini vurgulayan Pamukoglu, açiklamalarini söyle sürdürdü:

"PKK'lilarla giden askerler dahil, o bölgede kim hangi derecede nasil sorumluysa iyi ve sirali bir idari arastirmadan geçirilmeli. Hepsinin sorusturulmasi lazim. Elbette sorumlulari var bu olayin. Bakin Nese Hanim... Bu isler artik 'kol kirilir yen içinde kalir, o kurum bu kurum, onu koruyayim bunu koruyayim' diyerek olmaz. Artik ne hale geldi biliyor musunuz? Bu artik insan meselesi haline geldi. Öyle olaylar meydana geldi ki! Artik siz onu saklayayim, bunu gizleyeyim, onu koruyayim diyemezsiniz. Koruyacaksaniz halkin çocuklarini koruyun. Burada bir seyi koruyacaksaniz. Milleti koruyacaksiniz. Tamam mi? Olan bu, isin özeti bu...

PKK'lilarla giden askerlere gelince. Bir devletin, bir milletin, bir ordunun ruhu harap ediliyor. Sizi kanun geregi yurt savunmasi için oraya götürmüsüm. Üniforma, egitim, silah, mermi vermisim. Öbür çocuklar nasil çarpistiysa onlar da çarpisacakti. Mermilerinin bittigini, tüfeklerinin çalismadigini zannetmiyorum. Peki o kayaliklardan nasil inildi. PKK onlari sirtina mi koydu? Katira mi bindirdi götürdü? Dag keçileri Inemez oradan."

Daglica baskininda pusuya düsen komandolara yardimin geç ulastigi iddialarini da degerlendiren Pamukoglu, "Bunu arastirmak lazim. Çünkü artik gece uçusu olan helikopterler var. Birkaç tanesiyle bile oraya havadan hemen gidilebilir. Eger ulasilamadiysa, bu sistemin niye çalismadigini da incelemek lazim. Gerçekten dürüstçe ve cesurca, derinligine, çepeçevre bir arastirmayi gerektirir bu." dedi.

"Kimin nerede oldugunu bilmiyorsaniz, onun ne yapacagim erken haber alamiyorsunuz demektir." diyen Pamukoglu, açiklamalarina söyle devam etti: "Bu, kendi topraklarinizda istihbaratiniz zayif demektir. Siz 30 yildir bu isi yapiyorsunuz. Hâlâ bunlarin ana kamplarinin, üslerinin nerede oldugunu bilmiyor musunuz? Benim bu sorularim, aslinda cevaptir.

Üstelik sen bunlarin hepsini daha önce yasamissin. Ders alacaksin. Sadece Atatürk döneminde 17 Kürt isyani olmus. 1921'deki Koçgiri isyanindan beri bunlarin bölgede bulundugu yerler hep ayni. Ana üsleri, kamplari, yerleri belli. Hiç degismedi bu yerler. PKK bu yerlerin disina çikamaz. Çünkü ancak bu iyi savunulan, korunakli, güvenli yerlerde yasayabiliyorlar, barinip beslenebiliyorlar. O yerler tilki ini gibidir. Bir yerden girisi vardir, herkes oraya bakar. "

Terörle mücadeledenin güvenlik ayaginda yeterli örgütlenmenin yapilamamasini gaflet olarak nitelendiren Pamukoglu, söyle konustu:

"Açiklanacak bir tarafi var mi? Ama bundan Meclis'i, hükümeti ayri tutamazsiniz. Halk, gücü hükümete vermis. Askerin yaptigi seylerin hepsi politik iradeye dayaniyor. Ben bölgeye komutan olarak mücadelenin 1l'inci yilinda gittim. Bugün silahli gücümüzün kaybi Kurtulus Savasi'nin silahli güç kaybina yetisti. Kurtulus Savasi'nda 10 bin 500 asker öldü. Simdi alti bin askerin yani sira polisi ve diger kamu görevlilerini de eklersek Kurtulus Savasi'nin kaybina yaklasildi. Bir de halktan 30 bin kadar çoluk çocuk öldü. Kurtulus Savasi'nda bu kadar halk kaybi yok. Rakam, bunun sekizde, onda biri bile degil."

Terörle mücadeleye 300 milyardan daha fazla paranin harcandigini aktaran Pamukoglu,

"Asgari o kadardir. Alti üstüne gelmis bir bölgeniz var. Canlar gitti diye maddi olayin üzerinde durulmuyor ama paralar da gitti. Bu ülkede egitimin hali belli. Sehirlerin alt yapisi belli. Yoksulluk belli. Siz böyle paralar harcayabilecek bir ülke degilsiniz." seklinde konustu.

PKK'ya karsi mücadelede uygulanacak yönteme de deginen Pamukoglu, sunlari söyledi:

"Bir defa simetrik olmayan gayri niza-mi mücadelede esdeger liderlik lazim. PKK'nin 1978'deki 28-30 kisilik merkez yönetim kadrosunun 20'si sag bugün. Ortada olmayanlarin bir kismini kendi öldürdü, bir kismi kayboldu. Yani otuz yildir ayni adamlar yönetiyor PKK'yi. Kuzey Irak'ta bir Cemil Bayik, Karayilan, Suriye'de Topal Nasir hep ayni adamlar. Bunlar bu harekati sevk ve idare ediyor. PKK'nin K. Irak'taki kamplarinda, nerelere nasil saldirilacagina karar veriyorlar. 28 yildir dagda ayni isi yapiyorlar. Her seyi biliyor bu adamlar artik. Araziyi, fare deliklerini biliyorlar. Bizim sinirlari biliyorlar. Eksigimiz, fazlamiz ne biliyorlar. Siz ise karsisina kimlerle çikiyorsunuz? Günü gelen, normal yeni askerle, yeni subayla, astsubayla çikiyorsunuz. Antalya'dan, Izmir'den eksi 30 dereceye, üç metre kara çocuk götürüyorsunuz.

Biz nasil olacagini, nasil egitilecegini, hazirlanacagini söylüyoruz. Buna ister komando, Ister gerilla, Ister gayri nizami harp egitimi deyin, sonuçta PKK'ya denk kuvvetler bunlardir. Onunla ayni sekilde mücadele edebilirler. PKK'nin dag kadrosunun hakkindan onlar gelebilir. Sonunda is zaten buraya gidecek. PKK'yla mücadeleyi seçkin savasçilar yapacak. Büyük düzenli ordularla bu mücadele yapilmaz. Devamli sikinti olacak. Bugün bütün mesele NATO'nun kalip sistemlerinden kaynaklaniyor. Yani hep beraber, toplu ordu sisteminden kaynaklaniyor."