
Medeniyetler çatışması teorisi Batı'yı korkutmaya devam ediyor. Türkler'in tarihi rollerine dönmesi üzerine kurulan korku analizleri bu kez de New York Times'da yayınlandı. Lübnan uyruklu...
Şii profesör Fouad Ajami tarafından kaleme alınan haber-makalede Batı'nın Türkiye korkusunun bitmediği vurgusu yapıldı.
New York Times Gazetesi Türkiye'nin tarihi rolünü inceleyen bir makale yayınladı. Lübnan uyruklu Şii profesör Fouad Ajami tarafından kaleme alınan haber-makalede Batı'nın Türkiye korkusunun bitmediği vurgusu yapıldı. Makalede Huntington'la başlayan medeniyetler çatışması teorisinin Türkler'in son dönemdeki Ortadoğu ve Balkanlar'daki politikaları ile ekonomik başarılarını sürmesi sürecinde yeniden uyandığı belirtildi.
HUNTINGTON NE DEMİŞTİ?
Samuel P. Huntington Foreign Affairs dergisinde yayımlanan bir makalesinde "Medeniyetler Çatışması ve Dünya Düzeninin Yeniden Yapılması" başlıklı kitabında, küreselleşme ve "sınırsız" dünya savıyla ters düşerek, soğuk savaşın ardından "bir medeniyetler çatışması" yaşanacağını söylemişti. Birçok müşteşrik bu görüşünü etrafında birleşerek Batı dünyasını tehdit eden kültür olarak İslam'ı gösterdiği gibi Türkler'in de bu noktada çok işlevsel bir rol oynayacağını iddia etmişti.
Ajami, Huntington, "İslamın, Hristiyanlık -ve hem Ortodoks hem de Batı- ile ilişkileri her zaman fırtınalı olmuştur. 20. yüzyıldaki liberal demokrasi ve Marksist Leninizm arasındaki çatışma; İslam ve Hristiyanlık arasındaki, derinden çatışma içeren ilişkiyle kıyaslandığında sadece yüzeysel ve yapay bir tarihsel fenomendir" yorumuyla İslam'ı ortaya koyduğunu iddia ediyor
BATILILAŞMA TAMAMLANMADI
Ajami, "Türkiye dahil doğu ülkelerinde İslam iddialı bir konuma geldi. Türkiye İran, Arap dünyasında Batılılaşma evresi bir türlü bitirilemedi. Batı ideoloji ve kavramlarını uygulanmaya çalışan ülkelerde müthiş bir ivme ile 'yerellik' başdöndürücü bir güç kazandı" diyor.
ANADOLU YENİDEN GELİYOR
Makalede, “Eğer Türkler Batı'yı değilde Mekke'yi tercih etmeye kalkışırsa, Pan-Türkist bir heyecana yeniden kapılırsa İslam'ın sözcüsü olma iddiasıyla siyaset sahnesine çıkarsa bu tarihsel rolü Batı ülkeleri için ağır bir dönemi başlatabilir. AB kapısında bir dilenci kimliğinde bekletilmekten ve sinir bozucu bir kontrol sürecinden geçmeyi reddetmesiyle Türkler’in tarihsel rolleri Batı aleyhine dönebilir" parantezi açılıyor.
|